ÜMMET ŞUURU: SURİYE İÇ SAVAŞINDAN KURTULMANIN YOLU
Suriye senelerdir iç savaşı yaşayan Müslüman ülke. Esed ailesi; yıllardır baba oğul Suriye halkını yönetiyor. Ama iyi yönetmediler. Halkına insanca muamele etmediler. Halkının isteklerine karşı çıktılar.
İtiraz etmek için meydanlara
çıkanları acımasızca öldürdüler. Katliamlar yaptılar. Sağ kalanları hapse
attılar. Bütün bunlar Suriye ve halkının değil, kendilerinin bekası için
yaptılar.
İsyan çıktı. Kimisi etnik olarak,
kimisi mezhepsel olarak, kimisi gördüğü zararlar sebebiyle karşı çıktı. Bu
isyana da acımasız bir şekilde davrandılar. Ve Suriye darmadağınık oldu. Toprakları
bölündü.
Ya öldürüldüler. Ya da kaçtılar.
Milyonlarcası bize geldi. Bir o kadar Ürdün’e gitti. Dünyanın dört bir tarafına
dağıldılar.
Beşar Esed’in elinde bir avuç
toprağı ve etrafında çok az halkı kaldı. Ve Esed bunlar bana yeter anlayışında
hareket etti. Toprağını kurtarmak, tekrar Suriye devletini oluşturmak,
insanlarını, yurttaşlarını bir araya getirmek gibi derdi olmadı. Olduysa da
inandırıcı olmadı. Herkes kendisinden korktu. Çağrılarına cevap vermediler.
Esed’in alevi olması sebebiyle İran,
yardımına koştu.Ve elinde ki toprağı korumasına, devletinin devam etmesine
destek verdi. Esed Rusya’yı da yanına çekmeyi başardı ve onunda desteğini aldı.
Rusya ve İran’ın destekleriyle ayakta kaldı.
Türkiye olarak, demokratik bir
ortama geçmesi tavsiye edildi. Herkesi kucaklayan bir devlet anlayışını
oluşturmasını istedi. Ama Esed dinlemedi.
Esed’le beraber yanında yer alan,
iran ve iranın desteklediği Lübnan’da ki Hizbullahta ehl-i sünnet Müslümanlara düşmanlık yaptılar. Savaştılar.
Zulmettiler.Suriye’yi şialaştırmaya çalıştılar. Yaptıkları yanların kar
kalacağına düşünerek hareket ettiler.
Suriye’de bunlar olurken, Hamasın
İsraile çıkartma yapması, insanları esir alması İsrailin zulmüne sebep oldu.
Esed İsrailin yaptığı katliamlara karşı,
İran’dan gelen desteğin önünü açtı. Hizbullaha yardımcı oldu. Suriye’de ki
askeri güç ve silah, İsrail Zulmüne karşı kullanıldı.
Bu Suriye’yi içeri de zayıflattı. Dünyanın gündemine oturan HTŞ bu fırsatı kullandı.
Hakim olduğu alanı genişletti.
Ama bir senedir HTŞ’den İsrail’e
karşı bir ses duyulmadı. Bir eylem haberi olmadı. Ben duymadım.
Bütün acılarını sinelerine gömerek,
Esed’le, Hizbullahla beraber Filistinlilerin safında yer alıp, İsraile karşı
savaşmaları gerekmez miydi ?
Bunu yapabilselerdi savaşla, tüfekle
değil barışla, anlaşmayla şehirlerine dönerlerdi.
Ülkelerinde birliğe-beraberliğe
hizmet etmiş olurlardı.
Ama olan oldu.
Görelim mevlam neyler.
Neylerse güzel eyler.
İsrail eliyle Allah tokatlamıştır. Mezhebimizi,
milliyetimizi, kabilemizi ön plana çıkardığımız için tokatlamıştır.
Cezalandırmıştır. Başımızı kaldırıp bakamıyacağımız zilleti taddırmıştır.
İsrail’in zulmünden gerekli dersi
çıkarılması gerekir. Artık Müslümanların, Müslümanca davranması gerekir.
Bir musibet bin nasihattan etkilidir,
derler. Bu etki Müslümanlarda görülmesi gerekir. Bunun için diyorum artık
Müslümanlar, Müslümanca davranmalıdırlar.
Bunun için de başta Esed ve İran
eski hatalarından tevbe etmelidirler. Gerekirse Sünnilerden özür
dilemelidirler.
Mezhepçiliği ve milliyetçiliği,
aşiretçiliği değil ümmetçiliği esas almalıdırlar.
Bütün ümmeti ayırt etmeden
kucaklamalıdırlar.
Birlik olursak da Allah rahmetini
gönderir.
Birbirlerine silah çeken Suriye’li
kardeşlerimize Rabbim basiret versin. Birlik-beraberliklerini nasip eylesin.
Zekeriyya
KOCALAN
Yorumlar
Yorum Gönder