Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÜMMET HAYALİNİN HÜSRANI MI ?

  “İslam ümmeti rüyasının hüsranıdır…”  “siyasal islamın sonu…” Rabia selam’ının sonudur…” gibi tespitlerde bulunmuş Hürriyet yazarı Ertuğrul bey. Dayanakları da Müslüman Kardeşlerin teröristi ilan edilmeleri, Hamasa Filistin halkının bile mesafe koyması, Katar’ın durumu ve bu yüzden İslam ülkelerinin birbirine düşmesi, Suriyenin durumu vs. Ertuğrul bey şapla  şekeri birbirine karıştırmış.  Sözlükte ümmet; millet, nesil demektir. Birleşmiş milletler yani ümemül mattehıdetü yani birleşmiş ümmetler, topluluklar, milletler. Tabii ümmet denilince, ümmet-i Muhammed (ASM) yani Müslüman topluluklar akla gelir. Müslüman topluluklara alem olmuş ümmet kelimesi. Ümmet,  Müslüman topluluğu demektir.  Ümmet-i Muhammed (ASM). yani  Hz. Muhammed  (ASM)’ın topluluğu. Tüm Müslümanlar ümmettir. Ümmet-i Muhammed’dir (ASM). Ertuğrul beyde Türk Milletin bir ferdi olarak Ümmet-i Muhammed (ASM) ’dendir.  Laik olması, milli hassasiyetini ön plana çıkarması, milleti esas alması ümmetten çıkarmaz

SİYASİLERLE İMAN NOKTASINDA DOSTUZ; SİYASET NOKTASINDA DA RAKİBİ DEĞİLİZ

Üstad siyasetle içli dışlı olan, bir tarafı savunan dostları ile ilgili şöyle demiş;“……onlarla dostuz ve kardeşiz-fakat siyaset noktasında değil. Bu sözünün öncesi ve sonrası okunduğunda üstadın mektubu gayet açık. Kapalı bir yönü yok. Müteşabih sözler gibi yoruma ihtiyacı yok. Ayrıca  R. Nur’un başka yerlerinde de bunu destekleyen çok açık  ifadeleri de var. Onlar da çok daha açık. Üstad bir hizmet oluşturmuş. Hizmetinin çerçevesini çizmiş. Uğruna hayatını feda ettiği,  dünya namına her şeyi terk ettiği ve bunun için inanılmaz baskılar ve işkenceler ve hapisler çektiği hizmeti: İman hizmeti. Bu iman hizmetini yaparken de metodunu ortaya koymuş. Bu tarzı bazı ehl-i iman Müslümanların yaptığı hizmet tarzından farklı. Üstad kendi hizmeti ile onların hizmetleri arasında ki farkı net ifade ediyor.  Merhum Eşref Edip 40 senedir üstadın dostu. R. Nurlara sahip çıkan biri. Ama siyasi taraftarlığı var. Çıkardığı dergide bunu savunuyor. Merhum Necip Fazıl’da çıkardığı Doğu dergisin