İMAM-HATİP LİSELERİ IŞİDÇİ Mİ YETİŞTİRİYOR
Mustafa İslamoğlu konuşmasında;”
emin olun bu ilahiyat müfredatını değiştirmezsek bu imam hatip müfredatını
değiştirmezsek, eğer rivayet edebiyatını Kur’an’a arz etmezsek, Kur’an’ın geçer
not vermediklerini ayıklamazsak, vallahi el-kaide gitti, işid geldi değil
mi,Taliban gitti el-kaide geldi değil mi?
İşıdde gider başkası gelir, föte gider, başkası gelir ..o gider öbürü
gelir.Gelir oğlu gelir. …Eğer temelden mücadele edeceksek şiddetle, eğer
terörle mücadele edecek, terörü üreten kaynağı kurutalım. Eğer o kaynak
uydurulmuş din ise onu da kurutalım. Başka çaresi yok. Onun olduğunu görüyoruz.
Ben ömrünü ilahiyat çalışmalarına adamış bir mümin olarak işin uzmanı olarak
burada söylüyorum. Haykırıyorum. Yalvarıyorum. Yalvarıyorum. yani başka ne
yapmam gerekiyorsa onu yapayım. Ama şu dini tedrisat müfredatına el atsınlar.
Bu rivayetler orda dururken, bu gençler ureyneliler rivayatelerini okuduktan
sonra, bu genci kim tutar. Allah Allah der yürür. Yani keserkende vahşi bir
zevk alır. Zaten. Niye zevk almasın ki şimdi bunları dedim değil mi ? …(1)
Attığı Tweetinde
de:“imam-hatip ve ilahiyat müfredatı değiştirilmedikçe bu memlekette geleceğin
ışidçileri yetişmeye devam edecektir.” Demiş.
Müfredatların değişmesini istemesi
normal. Ama gerekçesi çok kötü. Ve korkunç.
Bu
müfredatlardan ışid (daeş) doğduğunu söylüyor.
Bu ifadeleri dinleyen zanneder ki İHL
‘lelerin eğitimi Daeş zihniyetini doğruyor.
Bu ifadeleri dinleyen zanneder ki
Türkiye’den Işide (daeşe) katılanların çoğunluğu imam-hatip ve ilahiyat
mezunları.
İslamoğlunun iddiası böyle. Hem de
yeminle söylüyor.
Araştırma mı yapmış. Hayır.
Konuşmasında böyle bir dayanağı yok.
Veya yapılan bir araştırmaya mı dayanıyor
? Hayır
Gösterdiği böyle bir delilide yok.
Ama katılanlardan tespit edilenler
bambaşka bir durum ortaya çıkarıyor.
Avrupa’dan gelenlerin çoğu yeni Müslüman
olmuş. Dinini bilmeyen insanlar. Veya Avrupa’da yaşayan Müslümanların cahil
çocukları. Hiç dini eğitim almamış, hatta serseri olmuş, uyuşturucu kullanan,
gece hayatı olan, her türlü günahın içinde olan çocuklar.
Fehmi Koru bir yazısında, Türkiye’den
giden bir genci anlatıyor. Raşit isim gencin, ODTÜ’de okuduğunu, sosyal biri
olduğunu, yurt dışında kazandığı bursla doktora yaptığını, babasının doktor,
amcası profesör, abisi bilgisayar mühendisi.
Koru soruyor; Raşit ve onun
gibi Türkiye’den IŞİD’e katılmış olanlar.. ‘İslâm’ sözcüğü
bulunan grubun bu iddiasını sorgulayacak kadar din konusunda bilgi sahibi midir
acaba?
Astrofizikten anladığı kadar İslâm’dan
da anlıyor mu?
…………………….
Ve koru “IŞİD büyük çapta bir cahiller ordusu” diyor.
Pek çok örneği de arka arkaya sıralıyor.
Türkiye’de IŞİD yönlendirmeli eylemler
gerçekleştirmiş olanların ….Batı’daki çok ses getiren IŞİD eylemlerine
katılmış olanların hemen hepsi, bırakın İslâm konusunda ‘doğru’ ile ‘yanlışı’ ayırt
edebilecek kadar temel bilgilere sahip olmayı, hayattaki şahsi tercihleri dinin
ölçülerine vurulduğunda sırıtıyor…
Hırsızlık yapan.. bar işleten.. gayr-ı
meşru ilişkiler içerisinde bulunan insanlar.. birdenbire ‘mücahit’ kisvesine
bürünüp ‘şehit’ olma gayreti içerisine giriyorlar…
Nice’te kamyonunu kalabalığın üzerine
sürerek 85 kişinin ölmesine yol açan Mohamed Lahouaiej Bouhlel,
ailesi ve komşuları tarafından, dinle ilgisiz, içki düşkünü ve erkek sevgilisi
olan biri biliniyordu.
Geçen hafta sonu Berlin’de yine aynı
yöntemle ele geçirdiği kamyonu kalabalığın üzerine süren ve 12 kişiyi
öldüren Anis Amri de, günlük hayatında ‘din’ bulunmayan
biriydi ve birdenbire ‘şehit’ olmaya karar verebildi.
Bulundukları yerlerde işlerini-güçlerini
bırakıp.. IŞİD’e katılmak için yola koyulanların durumu da çok farklı değil…
Suriye’de ele geçirilmiş IŞİD’e
katılanların kökenleriyle ilgili binlerce belge, AP ajansı tarafından uzmanlara
inceletildiğinde, ortaya çıkan tablo olağanüstü şaşırtıcı.
Katılanların yüzde 70’i, yani üçte
ikisi, buna kulaktan dolma bilgilere sahip din hakkında. Yüzde 24 kadarı orta
derece bilgili ve ancak yüzde 5’i İslâmiyet hakkında konuşabilecek durumda.
Yüzde 5…
Böylesine bir insan unsuruna sahip yapı..
kendisine ‘İslâm
Devleti’ diyebiliyor.
Cihadi John’dan el-Muhacir’e…
İlginç
olan, IŞİD içerisinde
yer alan ‘mühtedi’ (sonradan Müslüman olmuş)
kişilerin durumu.
‘Jihadi
John’ adını
hatırlıyor musunuz? IŞİD dünya gündemine ilk girdiğinde Jihadi
John diye
kendini tanıtan İngiliz aksanlı bir infazcıyı tanımıştık. Her gazeteci kellesi
alınacağı zaman önce tepeden tırnağa siyahlar giyinmiş, yüzü maskeli John konuşur ve neden böyle bir eylem
yaptıklarını anlatır, ondan sonra infazları yapardı.
James
Foley, Steven Sotloff, David Haines, Alan Henning, Peter
Kassig, Haruna Yukawa ve Kenji Goto adlı yabancıların kameralar
karşısındaki ölümünden sorumludur ‘Jihadi John’ adıyla anılan infazcı…
Nerede
şimdi ‘Cihadi John’, biliyor muyuz?
Bir gazete “O
Abdel-Majed Abdel Bary adlı hip-hop şarkıcısı” haberini yaptı; ardından Abu
Hussain Al-Britani ve Abu
Abdullah al-Britani isimleri
ortaya atıldı; sonunda o kişinin Mohammed Emwazi olduğu açıklandı.
Açıklandıktan
kısa süre sonra da Rakka’da kendisini hedef alan bir insansız hava aracı
tarafından vurularak öldürüldüğü duyuruldu.
Onun hemen
yanı başında ‘Omar’ diye anılan bir Alman ‘mühtedisi’ olduğu biliniyor.
IŞİD’in ‘sözcü’ olarak bu ay başında atadığı
kişi de bir ‘mühtedi’; adı John
Georgelas.. ya da Yahya el-Bahrumi… veya Ebu
Hasan el-Muhacir…
Hangisini
beğenirseniz..
Kökleri
Girit adasına dayanan Yunan asıllı biri IŞİD’in yeni sözcüsü…
suruna sahip yapı.. kendisine ‘İslâm
Devleti’ diyebiliyor.
Görevi
bittiğinde o da kayıplara karışacaktır….”
2
Hem İmam-Hatip ve hem de ilahiyat mezunu
Koru, Işidin kaynağının başka yerlerde olduğunu söylüyor.
Ama islamoğlu, bambaşka söylüyor. Işıdın
kaynağı İHL’ler diyor.
İddiasına göre İHL mezunları şiddet
taraftarı olmalılar. Cihad adı altında
her türlü terörist eyleme karışan insanlar olmalılar.
Memleketin ve dünyanın başına bela
kesilmiş insanlar olmalılar İmam-Hatipliler.
Yıllardır eğitimin içinde olan
İmam-Hatiplerden binlerce hatta on binlerce insan elinde silah dehşet saçıyor
olmalılar.
Öyle mi ?
İmam-Hatip düşmanları, din düşmanları
bile bunu demiyor. "Yobaz yuvası, yobaz yetiştiren okullar" diyorlar
ama anarşist yetiştiriyor demiyorlar,diyemiyorlar.
1980 öncesi öldürülen 5 bin gencin
katilleri İHL mezunları değiller.
Doğuda akan kanın sorumluları olan değil.
Ama islamoğlu, kendi imam-hatip mezunu
olduğu halde, müfredatından geçtiği halde, şiddete cevaz veren eğitim
olmadığını eğitilerek, yaşayarak bildiği halde "terör üreten kaynak "
olarak görüyor.
Böyle olmadığı için çocuklarını bu
okullara verdiği halde "terör üreten kaynak " olarak görüp,
acilen müfredatın değişmesini
istemektedir.
Müfredatın değişmesi ayrı bir durum.
İmam-Hatiplerin ve ilahiyatların
müfredatlarının Işıd (Daeş) türü
Müslüman yetiştirdiği söylemek apayrı bir durum.
İmam-Hatip ve ilahiyat müfredatları Işid
türü cihad altında terör yapan nesiller
yetiştirmiyor.
İmam-Hatiplerde K. Kerim, Hadis, Tefsir,
Fıkıh, Kelam, Akaid, Arapça, Dinler Tarihi, İslam Tarihi, Siyer gibi farklı
dini dersler vardır.
Bu
ders kitaplarında Işıd türü Müslüman yetiştirecek bilgiler yoktur.
Ve bu müfredatla asla Işid türü Müslüman
yetişmez. Yetişmemiştir.
M. İslamoğlu kendi tarzının doğruluğunu
savunmak için, kendi anlayışında ders kitapları yazılması için koskoca bir
kitleyi karalamıştır. Töhmet altında bırakmıştır.
Işidde İmam-Hatipli varsa,
imam-hatiplerde ki müfredattaki bilgilerden dolayı değil. Bilgi
eksikliğindendir.
Yeterli dini bilgisi olmadığı için bu tür
yapılanmalara gitmiştir.
Evet müfredat değişmelidir. Yanlış oldukları
için değil.
Öğrencilerin ihtiyacı olmayan ve onlar
için gereksiz olan ve hayatlarında hiç kullanmayacakları ve hemen unutacakları
bilgiler olduğu için.
Müfredat değişmelidir. İmam-Hatip
öğrencileri amel yönüyle eksikliğini motive edecek bilgiden yoksun olduğu için.
Farzları tam anlatan ayet ve hadislere yer vermediği için değişmelidir.
Müfredat amel yönünü geliştirecek şekilde değişmelidir.
Müfredat değişmelidir. Diyanetin ihtiyaç
duyduğu bilgiyle donanması için değişmelidir.
Müfredat değişmelidir. Meselelerini,
dinini asrın anlayışına uygun anlatabilecek şekilde olması için değişmelidir.
Müfredat değişmelidir. Geçmiş bilgiyi kopyala-yapıştırdan vazgeçmelidir. O
bilgileri yeniden günün anlayışına ve
ihtiyaçlarına göre değerlendirmelidir.
Yoksa İslamoğlunun istediği gibi sahih
hadislere düşman yetiştirecek tarzda müfredat değişmemelidir.
1-23 Aralık 2016 Vahyin Işığında Terör ve
Şiddete Bakış –Mustafa İslamoğlu Hilal TV
Ben İmam Hatip mezunu olduğum için çok mutluyum ve kendimi çok şanslı hissediyorum.Aileden görme kulaktan dolma dindarların aksine dini bir durumla karşılaştığımda aldığım eğitimin alt yapısıyla dine ne kadar uygun,hangi şartlarda eleştirisini yapabiliyorum.Bunlar olmadığında ya insanlar sünneti farz sanıyor ya da farzı kendilerince zamana uydurup yok sayıyor.Dini bilmediğimiz için bu kadar dinsiz var.ve hocalar aynı cenneti,cehennemi anlatmayı yaşayış biçimi olarak İslam'ı anlatsa da insanlar neye inandığını bilse.Ataist ve bilimadamlarının sorularını yanıtlayabilse de insanlar inanabilse
YanıtlaSilHacer hanım, bizde ailecek İmam-Hatiplerde okuduk, mezun olduk.İHL'ler bizlere Allah'ın lütfu. Şimdi çocuklar daha şanslı. 5.sınıftan itibaren, sıralarının üstünde Allah ayetleriyle buluşuyor. Açanlardan Allah razı olsun. Olmasaydıyı düşünmek bile istemiyorum.SLM
Sil