HENDEKLERDE YAKILANLAR GİBİ ÜZERLERİNE BOMBA ATILANLAR


 Allah, buruc suresinde yarattığı muhteşem galaksilere, gerçekleştirmeye, var etmeye söz verdiği kıyamet gününe, hesap gününe, ahirette şahitlik edenlere ve şahitlik edilenler diyerek bütün insanlar üzerine yemin ederek, mü’minleri ateşe atan zalimleri lanetliyor.

Nasıl bir zulüm, nasıl bir vahşet. İnsanın “Allah düşmanıma vermesin” diyeceği türden bir vahşet.

Bununla da yetinmeyen zalim ve vahşi insanlar, hendeklerin etrafında oturup yananları seyrediyorlar.

Yakılan insanların suçu neydi.

Rabbimiz, Mü’min oldukları için yakıldıklarını buyuyor. Suçları inanmak, mümin olmak.

 “Onlardan, sırf, göklerin ve yerin mülkü kendisine ait olan, sonsuz güçlü ve hamd edilmeye layık olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar.” (1)

Suçları eski dinlerini bırakmak, Allah’ın gönderdiği rasülü dinlemek ve gelen vahye uymak. Mümin olmaları dehşetli bir şekilde yakılmalarına sebep oluyor.

Ki öncesinde ne zulümler, ne işkenceler yapıldı ki müminler imanlarından vazgeçmedikleri için, en kötü ve en korkunç bir şekilde yakılıyorlar.

Allah’ın en güzel bir şekilde yarattığı ve donattığı insan, eğer kendini dizginlemezse, eğer kendini terbiye etmezse zalimlerin zalimi, cahillerin cahilleri, vahşilerin vahşisi haline dönüşüyor.

Gözünü kırpmadan, vicdanı sızlamadan en büyük zulümleri işleyebiliyor, insanı insanlığından utandıracak vahşiliği sergileyebiliyor..

Asırlar geçti, insanlık büyük sıkıntılar yaşadı, çok acılar çekti.

Yaşanan olaylar gösteriyor ki geçmişten ders almamış insanoğlu.

Bir vahşet örneği daha gözümüzün önünde yaşanıyor. Bir grup insanın saldırılarını bahane edip, 2 milyon masum insanın yaşadığı Gazze’yi kuşatarak, hendeklere çevirdiler. Gökten ateş yağdırıyorlar.  Yerden sularını, yiyeceklerini kesiyorlar. Hendeklerde yakılan müminler gibi eziyet çektire çektire, inlete inlete öldürüyorlar.

Yahudi olsalardı bu başlarına gelmeyecekti. Teslim olsalardı, zillet içinde yaşamaya razı olsalardı, bu zulümle karşılaşmayacaklardı.

İnandıkları için, hür yaşamak istedikleri için bunlar başlarına geliyor.

Ve iyiler, vicdanlılar çaresiz.

Dünya da seyrediyor.

Müslümanlarda seyrediyor.

Müslüman ülkelerin hepsinin kendisine göre bir hesabı var. Filistinlilerin feryatlarına kulaklarını kapatıp, hesaplarına göre hareket ediyorlar. Bütün hesapları bir kenara bırakıp; ”dur “ diyemiyorlar.

Arada bir cılız sesleri çıkıyor. Ama sadece sesleri çıkıyor. Hiçbir işe yaramayan, hiçbir faydası olmayan sesler. Kalabalıkların gazını alan sesler. Filistinlilere, ateşin içinde yanan Müslümanlara faydası olmayan sesler.

İsrail yöneticilerin takmadığı, korkmadığı sesler.

Rabbim hem hendeklerde yakan, hem de şimdi ki zalimlere:

“Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır.” (2)

“Elbette Rabb’inin zâlimleri yakalaması çok şiddetlidir! “ (3) buyurarak, cezalarını bildiriyor.

İyi ki cehennem var.

Yaşasın zalimler için cehennem.

Dip Notlar:

1- Buruc Suresi; 8,9

2- Buruc Suresi; 10

3- Buruc Suresi; 12

Zekeriyya KOCALAN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR RESİM VE YORUMLAR

İMAM-HATİP LİSELERİ IŞİDÇİ Mİ YETİŞTİRİYOR

15 TEMMUZ GECESİNİN KAHRAMANLARI