EY RABBİMİZ BİZİ VE BİZDEN ÖNCE HİZMET ETMİŞ OLANLARI BAĞIŞLA

ZEKERİYYA KOCALAN

Hadis-i şerifte Peygamber efendimiz;” İslam da güzel bir yol açana, güzel bir işi  başlatana yaptığı işten sevap vardır. Ve o yaptığı işi yapanların sevabı kadar daha sevap yazılır. Güzel işi, adeti yapanların sevabından da bir eksilmez.

 İslam da kötü bir yol açana, kötü bir işi  başlatana yaptığı işten günah vardır. Ve o yaptığı işi yapanların günahı kadar daha günah yazılır. Kötü işi, adeti yapanların günahından da bir şey eksilmez. (1)

Peygamber efendimiz : “Haksız yere öldürülen her insandan dolayı Adem’in ilk oğluna bir  (günah) ayrılır. Çünkü o, öldürme işini ilk defa başlatan kişidir.” Buyurur.(2)

Kur’an kanunlarının (şeriatın)  kaldırıldığı,

Kur’an’a hizmet eden medreselerin kapatıldığı,

Kur’an’ı gönüllere nakşeden tarikatların yasaklandığı,

Kur’an’ı öğretmeye çalışan herkese baskılar yapıldığı, hapislere atıldığı bir devrede Üstad B. Said Nursi, S. Hilmi Tunahan, Gönenli Mehmet efendi, N. Fazıl Kısakürek ve bunun gibi daha niceleri İslama hizmet ettiler.

Bu zor günlerde, canlarının, mallarının tehlikede olduğu,  mevki- makamlarının ellerinden alındığı bir zamanda, amansız takiplerin ve baskıların olduğu ve zulümlerin olduğu dönemde Kur’an’a yapılan en küçük hizmet, bu gün yapılan en büyük hizmetten daha büyüktür, daha değerlidir.

Bütün olumsuzluklara ve baskılara, sıkıntılara ve sürgünlere rağmen pek çok isimsiz kahramanda onların yanında Kur’ana hizmet ettiler. Bu hizmetleri yapanlar ve onlara sahip çıkanlar hadiste ifade edilen hayırlı işlerin, güzel çalışmaların temelinde hisse sahibi oldular.

Üstad S.Nursi ve etrafında halka oluşturan Nur Talebeleri de emsalsiz baskılara katlanarak  Kur’an tefsiri Risale-i Nur’u günümüze ulaştırdılar.

Nur Talebeleri  kimsenin yanına yaklaşamadığı, yaklaşanların yandığı, sıkıntılara düşürüldüğü, her türlü haklarından mahrum edildiği bir dönemde,K. Kerim’e hizmet için, bu milletin evlatlarının imanlı, Kur’anlı olmaları için K. Kerim’in sönmez ve söndürülmez manevi güneş olduğunu anlatan,  milletin imanını kurtarmak için hizmet eden üstadın yanında yer aldılar.

Bütün  olumsuzlukları göze alan cesaretli insanlar. Sadece N. Talebelerinin değil ehl-i imanın bile saygı duyması, örnek alması gereken insanlar…Bütün Müslümanlara Nümune-i imtisal yiğit ağabeyler..

Anadolu yiğitlerinden biri de Safranbolu’lu Hıfzı ağabeydir. Üstad B. Said Nursi’yi (ra) ziyarete gider. Hem kendisi hem ailesi hem de çocukları için üstadın duasını alır.

Ve Üstadın kendisine verdiği risaleleri alır, eve getirir. Okur, okutturur ve yazar, yazdırır çocuklarına. İmanlarını kurtarırlar, kuvvetlendirirler, Kur’ani şuura ererler R. Nur eserleriyle.

Bu çalışmalarından dolayı, üstad  Hıfzı abinin hanesini “ medrese-i Nuriye” kabul etti. R.Nur’a ait küçücük, özellerin özeli bir okul. 6000 sayfa Kur’an tefsirinin okunduğu ve yazıldığı özel okul. Yazılırken ve okunurken Marifetullahın akıllarına, muhabbetullahın gönüllerine işlendiği bir okul.

Ücret beklentisi, makam hesabının olmadığı bir okul.

Bu güzel ve özel okulun öğrencilerinden biri de –Allah uzun ve sağlıklı ömür versin-  Hüsnü ağabeydir.  Yaşı daha 7. Küçücük bir çocukken R. Nurları tanıdı.  Akranları sokaklarda oynarken o R. Nurları  yazdı..( 3)

Çocuk yaşında olmasına rağmen yazdıklarıyla üstadın iltifatına mazhar oldu. İsmi Emirdağ lahikalarına nakşoldu . 11 yaşında “kahraman” iltifatına mazhar oldu. Akranlarına örnek gösterildi. Akranları ona kıyasla, onun gibi oldukları söylenerek övüldü. (4)

 Hüsnü abi, 14 yaşında da üstadı ziyaret eder. Ve  beraberlik başlar. Üstadın vefatına kadar yanında kalır. Hem R. Nur’u okur hem üstadına hizmet eder. Şahsi hayatını, şahsi heveslerini bir kenar bırakır. Kendini R. Nur’da ve üstatta fani kılar. Çileye,sıkıntıya,  hapse, baskılara talip olur iman ve Kur’an hizmet aşkına.

Ve üstadı son senelerinde, her an emr-ı hak vaki olabilir düşüncesiyle vasiyetini yazar. Vasiyetini birkaç defa tekrar eder.

Bazı talebelerinin isimlerini zikreder. İsimlerinin R.Nur’da geçmesi bir şereftir, fazilettir.Üstadın vekil bırakması ayrı bir şereftir. Mutlak vekil demesi ise şerefin zirvesidir.

Daha fazla üstadın yanında kalarak, daha çok Kur’an’a hizmet ettiklerinin bir işaretidir. Bu büyük bir bahtiyarlık, büyük bir nasiptir.

Ve yine üstada 1950’lili yıllarda hizmet eden Fırıncı ağabey, yıllarca R. Nur hizmetinde. Ve 80 yaşlarında hala hizmette. Hala koşturmada. Hayatı  hizmetle geçen insan. Hizmette fani pir-i fani.

Aramızda olan bu iki ağabey ve diğer merhumların, R. Nur gibi eserlerin yazılmasında, çoğaltılmasında hisse sahibi olmaları zaten nasiplerin en güzeli ve en yücesi. Cadde-i kübray-ı Kur’anın hizmetkarları.

Hala hayatta olan iki  ağabeye İfrat ve tefrit yaklaşımlar yanlış. İfrat ve tefrit yaklaşımlara, olumsuzluklara sebep olmakta yanlıştır. R. Nur’dan istifade edenler ve hatta bütün ehl-i iman bu iki R. Nur talebesine, bu iki pir-i faniye, bu iki ağabeye hürmet göstermeli, saygıda kusur etmemelidir. Zor zamanda ki duruşlarıyla, hizmetleriyle bunu fazlasıyla hak ettiler.

Nur  Talebesi, N. Talebesine ihlas risalelerinde ve uhuvvet risalesinde ki ve diğer yerlerde üstadın belirttiği Kur’an’i  ölçülere göre davranmalıdır.

Üstadımızın Said abiye dediğini hatırlayalım.. “Kardeşim, siz hizmeti düşünmeyin. Hizmeti en muhalife dahi Cenâb-ı Hak yaptırır. Sizin düşüneceğiniz, uhuvvet, muhabbet, ittihat ve tesanüttür. “

Bu gün bize en fazla lâzım olan da budur.

Geniş dairede Müslümanlar arasında da durum aynıdır.

Onlar için Rabbim bize şöyle dua etmemizi ister;

“Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin." (5) 
NOT: Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, Adalet ve Çalışma Bakanlıkları görevlerinde bulunan Şevket Kazan vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin.
1-Riyâzu’s-Salihîn, 19, bab. 172. Hadis

2-Buhari; enbiya 1Müslim, Kasame, 27 Hadislerle İslâm Cilt 5 Sayfa 475

3-(Emirdağ Lahikası-1-Sh.217)

4-(Emirdağ Lahikası-2-Sh.136 )

5- Haşr Suresi; 10