DİNDAR NESİL YETİŞMELİDİR.
ZEKERİYYA KOCALAN
Cumhurbaşkanı dindar
nesil yetişmelidir dedi ve ne demek istediğini şöyle açıkladı:
“Bugün yine aynısını söylüyorum, inşallah dindar bir
gençlik, dindar bir nesil sizin ellerinizde yetişecek. Bunu başardığımız
takdirde, çarşıda, sokakta, pazarda o zaman tinercisini, hırsızını, Allah'ın
izniyle o zaman görmeyiz veya minimize ederiz. Alkolikleri görmeyiz, niye?
Çünkü dindar gençlik bilecek ki alkol haramdır. Dolayısıyla o yola tevessül
etmeyecek. Bu konularda atılacak adımlarla dindar neslin olduğu bir ülkede,
inanıyorum ki tüm manevi değerler bir anda yüksek bir sıçrama yapacak ve
birbirini menfaat, makam, mevki için değil Allah için seven bir
millet ortaya çıkacaktır. İşte bunu siz sağlayacaksınız bu adımları atma
noktasında yeni bir sürecin içinde olmamız gerekiyor, aksi takdirde yıllara
yazık oldu deriz."
Neslimiz dindar yetişmelidir söylemine itirazlar olmaktadır. Denilmektedir ki
“Yani İmam-Hatipler dışında ki
okullardan dinsiz mi yetişiyor”
Cumhurbaşkanının dindardan maksadının ne olduğunu açıkladı. Buna
kimsenin de itiraz etmesi mümkün değil. Yani herkesimden sağduyulu, aklı
başındaki insanlar, evladının Cumhurbaşkanının dindar derken tarif ettiği
tarzda olmasını, yetişmesini ister.
Yani hırsız olmaması için, içkici olmaması için,
menfaatçi olmaması için ve diğer yanlış
ve zararlı alışkanlıklar olmaması içi dini değerlerden istifade edilmesini
kimse yadırgamaz. Hatta teşvik eder.
İnsanımızdan her kesim, her görüşte ki insan evladının dürüst
olmasını ister. Yanlışlara düşmemesini, helaliyle yetinen bir evlat olmasını
ister..
Kim istemez ? Ancak dinden tamamen uzaklaşmış, adeta
şeytanlaşmış, din düşmanı haline gelmiş insanlar istemez.
Geçmiş senelerde, 28 şubat öncesinde bunun için İmam-Hatiplere
büyük rağbet vardı.Halk yoğun teveccüh ediyordu. 28 şubat aktörleri buna engel olmak istediler. Önüne
engeller koydular. Halkı yıldırmaya, kaçırmaya çalıştılar.
S.Nursi’de Cumhurbaşkanının istediği dindar nesil için
çırpındı. Bu amaç için rahatını terk etti. Bu amaç için el üstünde tutulduğu,
hürmet gösterildiği Ankara’yı bıraktı. Milletvekilliği, vaizlik gibi teklifleri
elinin tersiyle itti. Bu amaç için sürgün yedi. Bu amaç için hapishanlere
düştü. Ama yılmadı, korkmadı, hayatı boyunca neslin dindar olması için çalıştı.
Sürgünde bunun için çalıştı. Hapishanede bunun için gayret
gösterdi.
Bir tek gayesinin olduğunu haykırdı. Oda dindarlarla beraber, el ele vererek, gönül birliği içinde gençlerin imanı kurtarmaktı. Gençlerin ıslahıydı gayesi. Memleketin imanına,
Allahın birliğine hizmetti.
Bunun için kendisine; "Sen şuna buna niçin
sataştın?" diyenlere, “ Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var.
Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O
yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.
"Beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar?
Ben, cemiyetin
imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de. Seksen küsur
senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum “ diye haykırdı.
Ve bunun için yani
dindar nesil için, neslin imanını kurtarmak için R. Nur Külliyatını yazdı.
Gençlerin imanını kurtaracak şekilde yazdı. İmana, Kur’ana, İslama dair
şüpheleri yok etmek için yazdı.
Onun için ön
yargıyı bırakmalıyız . Bunu dert edinenler elele vermeliyiz.
Ama İmam-Hatip
liselerinde ki derslerin içeriğine bakıyorsun. R. Nur anlatımı yok.
Dindar nesil
yetiştirmek için, önce dindarların
kendini yenilemesi gerekir. Asırlardır sürdürülen anlayışla, yöntemle bu olmaz.
Kur’an her asrın anlayışına hitap eden, ihtiyaçlarına cevap veren kitaptır.
R. Nur Kur’an’ın bu asra bakan yüzünü
göstermiştir. Kur’an’ın bu asra uygun anlatımıdır. Kur’anın bu asra
yansımasıdır R. Nur.
Böyle olduğu
halde,imam-Hatip ders kitaplarında yer verilmemektedir. Kitaplar eski anlayışla
çıkarılmaya devam edilmektedir.
Dindar nesil
için tarafgir davranmayı, ön yargıları bir kenara bırakalım. Meslek ve meşrep,
tarikat veya siyasi görüşlerimizle değil, hak ve hakikat namına hareket edelim.
Dindar bir nesil için hak ve hakikatın gerektirdiğini yapalım.
Dindar bir
nesil için gerekeni yapalım.
Ve İmam-hatiplerde bu günkü müfredat hala imam yetiştirecek tarzda. Değişiklikler yok
denecek kadar az.
Senelerdir İmam-Hatiplerde okuyanların büyük çoğunluğu
imamlık düşünmüyor.
Anne-babada düşünmüyor. Bunun için göndermiyor.
Cumhurbaşkanının istediği gibi ahlaklı evlat olsun diyor gönderiyor.
Şu anda kızlar çoğunlukta. Dindar olsunlar diye bu okullarda.Veliler
bunun için gönderiyor.
Onun için bu okullarda içeriğin değişmesi şart. Hem de süratle. Çünkü
bu müfredat öğrenci kaçırıyor, uzaklaştırıyor.
K. Kerim’den ezberler çok olması, Arapçanın zorunlu olması,
tefsir, hadis ve fıkıhta usülün yoğun olması yanlış.
Bunların yeniden yazılması gerekir. Öğrencilere bir Müslüman
olarak lazım olanların verilmesi gerekir. İmam-hatipler imam yetiştirmek için
değil, Müslüman yetiştirmek içindir. Vakıa budur.
Hem de bütün
evlatlarımız için yapalım. Sadece İmam Hatiplere yönelik olarak yapılmamalı.
Bunun içinde İmam-Hatip liseleriyle beraber diğer liselerde
de K.Kerim, Siyer, Hadis ve Tefsir dersleri zorunlu olmalı.
Onlarca ders zorunlu olurken neden dini dersler zorunlu
olmuyor. Onlardan daha mı önemsiz.
Ve İmam Hatip ismini kaldıralım. İmam ve hatiplik için değil bu
okullar. Müslümanlığını öğrenmesi içindir. Ve bütün okullar Müslümanların
okullarıdır. Müslüman evlatları Müslümanlığını öğrenmelidir.Onun için dini dersler bütün okullarda zorunlu olmalıdır.
Konulan dini derslerden üniversite imtihanlarında ve diğer
lise derslerinden yapılan imtihanların hepsinde K. Kerim, siyer, hadis ve tefsir soruları yer
almalıdır.
İHL ayrıca
açılmalıdır. Hafızlık şartı olmalıdır.
Arapça kaynakları okuyabilecek şekilde müfredat hazırlanmalıdır. Hadis, tefsir
Arapça ağırlıklı olmalıdır. İmam ve
hatip yetiştirmek için olmalıdır.
Ve bu okullar cazip hale getirilmelidir. İlahiyat okullarına
yönlendirilmelidir. Teşvik edilmelidir. İlahiyat girişlerinde üniversite
puanıyla beraber mülakat yapılmalıdır.
Artık eski hal muhal. Ya yeni hal ya izmihlal.
Yani eski tarzda ve anlayışta bu günün nesline islamı
anlatılamaz. Anlatılsa da kabul etmez. İslami yeniden ve yeni tarzda anlatmak
şart.
Tebrikler güzel bir yazı olmuş Zekeriyya Hocam üsülün farklı olması ve anlatılan konuların değişmesi yenilenmesi gerekiyor
YanıtlaSilVaktim olursa ve ilgi çeken bir meseleyi not alabilirsem, değerlendirmeye çalışıyorum..Yani arada bir yazıyorum...Sıkıntılı günlerimde yorumunuzu görmemişim..özür dilerim..Allah razı olsun
YanıtlaSil