ŞERÎAT RAHMETTİR, ŞERÎAT GÜNEŞTİR

Şeriat K. Kerim’in esaslarıdır. Müslümanın inancıdır. İbadetleridir. K. Kerim’de ki Rabbimin buyurduğu hükümlerdir.

Şerîatın yüzde doksan dokuzu kişiye bakar. Bizzat kişinin kendisine hitap eder. Bizzat kişiyi muhatap alır.

Şerîat; kişinin Kur’an’la ve Rasülüllah’la baş başa olmanın adıdır

Şerîat; Allah’ın razı olacağı bir hayat yaşamanın adıdır.

Şerîat; kulluğuna dikkat etmenin adıdır. Allah’a karşı görevlerini yani sorumluluklarını yerine getirmenin adıdır.

Şerîat; Allah’a karşı görevlerini yerine getirdiği gibi, insanlara karşı da sorumluluklarını yapmanın adıdır. Hatta diğer varlıklara karşı da sorumlu davranmanın adıdır.

Şerîat; elinden, dilinden insanların emin olmanın, güven duyduğu insan olmanın, Müslüman olmanın adıdır.

Güvenilmeyen, elinden, dilinden insanlar ve canlılar zarar gördüğü Müslüman kötü bir Müslümandır.  Yani şeriatı yaşamayan Müslümandır..

Şerîat; insanların canlarını, mallarını, namuslarını, şahsiyetlerini korumamın, kollamanın adıdır.

Şerîat; komşusu açken tok yatmamanın adıdır.

Şerîat; anne-babaya gözü gibi, evinde en güzel bir şekilde bakmanın adıdır.

Şerîat; insanın değil yüzüne arkasından bile lâf etmemenin, dedi-kodu yapmamamın, söz taşımamanın adıdır.

Şerîat; herkese adaletli davranmanın adıdır. Anne-babanın aleyhine bile olsa, zengin aleyhine bile olsa doğru şahitlik yapmanın adıdır.

Şerîat; düşman olduğu, öfkelendiği, kin bağladığı, bir kaşık suda boğacak kadar kızdığı insana, insanlara bile adaletli davranmanın adıdır.

Şerîat; insanlarla alay etmemenin, insanları, toplumları  küçük görmemenin, tahkir etmemenin, küçük düşürücü tavırlarda bulunmamanın, kızacağı, güceneceği lâkaplarla çağırmamanın adıdır.

Şerîat; karşıda ki küfretse bile küfretmemenin, hidâyetine dua etmenin adıdır.

Şerîat; namaz kılmanın, oruç tutmanın, hacca gitmenin,  şeriatın ölçülerine göre zengin sayıldığında malından fakir fukarayı gözetmenin, zekâtını vermenin adıdır.

Şerîat; belediyede veya devlette işe alımlarda öne geçmek için torpil aramamanın, partisinin adıyla, cemaate bağlılığıyla girmemenin,  hakkıyla kazanacak olanların hakkını çiğnememenin, çiğnetmemenin adıdır.

Şerîat; devletin imkanlarını kullanma sorumluluğu taşırken, eşini-dostunu, partisini, cemaatini kayırmamanın adıdır. Bütün bir milletin hakkını-hukukunun emanetçisi olduğunu bilmenin ve ona göre davranmanın adıdır.

Şerîat; ihalelerde şeffat davranmanın, adil davranmanın, el altından, gizliden kendine yöneltmemenin, kendi kazanacağı şekilde ayarlamamanın, düzenlememenin, işi bilenin, hakkı olanın kazanmasını sağlayacak şekilde idare etmenin, yönetmenin adıdır.

Şerîat gelmesini isteyenler, önce kendilerine şeriatı uygulamalıdırlar. Sonra yine kendisi yaşamalıdır. Çünkü şeriatın yüzde doksan dokuzuna fert olarak kendisi muhataptır.

Devleti ilgilendiren kanunlar ise devlet adamlarının işidir. Sorumluluk onlarındır. Onlar düşünsünler. Yüz biri öne çıkarıp “şeriat isteriz “ demek, şeriata kötülüktür.

Şerîat isteyen Müslümanlar önce yaşamlarıyla şerâtın güzelliğini göstermelidir. Önce haliyle, tavrıyla şeriâtı istediğini göstermelidir, haliyle, tavrıyla şeriatı anlatmalıdır. Görevi budur.

İnsanların dini, şeriatı kabul edip- etmemeleri ise bizim görevimiz değildir. Allah’a aittir. Hidayet Allah’tandır.

Bu yazdıklarımı çok özlü bir şekilde üstad S. Nursi şöyle ifade etmiştir;

“Şeriat da, yüzde doksan dokuz ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir. Yüzde bir nispetinde siyasete mütealliktir ( yüzde bir oranında siyasetle ilgilidir); onu da ulü'l-emirlerimiz (onu da devlet adamlarımız) düşünsünler. “

Evet şeriat; rahmettir, nimettir.

Şeriat; gönülleri aydınlatan güneştir.

Şeriat; doğru yoldur.

Şeriat; Kur’an’dır.
Şeriat; Peygamber efendimizin yaşadığı dini hayattır.

Şeriattan korkan insanlarımızın korkmalarını, endişelenmelerini gerektirecek bir durum söz konusu değildir.

 Zekeriyya KOCALAN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR RESİM VE YORUMLAR

İMAM-HATİP LİSELERİ IŞİDÇİ Mİ YETİŞTİRİYOR

15 TEMMUZ GECESİNİN KAHRAMANLARI