ABD ve İSRÂİL'DEN ÇEKİNDİKLERİ KADAR ALLAH’TAN KORKMUYORLAR


Ah Filistin kardeşim ah. Gerçekten bir dram yaşıyorsun. Acınası bir dram. Yürekleri yakan bir dram. İçimizi parçalayan bir dram yaşıyorsun.

Bizimde elimizden bir şey gelmiyor. Gelmeyeceğini ve sana yardım edemeyeceğimizi biliyordun. Bilmemen mümkün değil.

Ama buna rağmen bir sabah İsrâil’e saldırdın. Hırpaladın. Sendelettin. Sivil, asker esir aldın. Sivillerine zarar verdin.

  Dünyayı şaşkına çevirdin. Şaşırttın. Güvenliğini en üst düzeyde sağlamış, senin elini-kolunu bağlamış, şehrin etrafına surlar çekmiş, silahlı askerlerini dikmiş, içine adamlar yerleştirmiş İsrâil’e bütün bunları atlayarak girdin.

Girdin ve sendelettin. Şaşkına çevirdin. Ne olduğunu anlayamadı. Kimse de anlayamadı.

Ama sen bunun neticesinin ne olacağını bilmemen mümkün değildi. İsrâilin nasıl karşılık vereceğini kestirmemen mümkün değildi.

1947’den beri sana musallat olmuş bir devlet. Binlerce insanını katletmiş, topraklarını talan etmiş, her gün ama her günde eziyet çektiren bir devlet. Acımasız bir devlet. Bunu yıllarca yaşadınız. Ve hala yaşıyorsunuz.

Buna rağmen girdin ve çıktın.

Netice ne oldu kardeşim. Ne kazandın. Ne kaybettin.

Kazandığın yok. Şehrin kalbura çevrildi. İnsanların katledildi. Acımasız bir şekilde katledildi. Çoluk-çocuk kırıldınız.

Ah Filistinli kardeşim ah. Hesabını yaptınmıydı. Yaptınsa nasıl hesap yaptın. Kendi başınıza bu işin olmayacağını çok iyi bilmeliydiniz.

Hazırlıklarınızın devede kulak bile olmadığını bilmeliydiniz.

Bir iki devletin arkanızda olmasıyla da bu işin olamayacağını bilmeliydiniz.

Gerçi hiçbir devlette fiilen arkanızda durmadı. Filistinlinin arkasındayım, “Ey İsrail zulüm yapmaktan vazgeç yoksa…. “ demedi. Hiçbir devlet demedi.

Demek ki kimseye sormadın. Demek ki kimseden söz almadın.

Çünkü kimseden İsrail’i caydıracak hamleler gelmiyor. Devlet yetkilileri sadece konuşuyorlar. Sadece bir araya geliyorlar ve konuşuyorlar. Türkiye’si, Arabistan’ı, Mısır’ı, İran’ı, Pakistan’ı ve diğerleri sadece konuşuyorlar.
Bir araya gelip konuşuyorlar ama  İsrail’i tedirgin edecek bir eylemde bulunmuyorlar. Ültimatom vermiyorlar. Ortak bildirileri yok.

Savaşsınlar demiyorum, boylarından büyük işe girişsinler demiyorum. Müslüman olarak, İsraile ortak açıklama yapsınlar. Zulmü önlemeye yönelik eylem kararı alsınlar.. Eyle kararı aldıklarının bildirsinler. Zulmünü sonlandırmazsa ilişkilerini bitireceklerini söylesinler. Beraber yürüsünler zulme karşı. Beraber konuşsunlar zulme karşı. Bunu bile beceremediler. Bunu bile yapamadılar.

Maalesef hepsi önce koltuklarını düşünüyor. Koltuklarını sarsacak, koltuklarını tehlikeye atacak icraat içine girmiyorlar. Ama yeri geldiğinde hepsi koltukları için her şeyi yapıyorlar. Her türlü riski göze alıyorlar.

Ama filistin için, Filistinliler için almıyorlar. ABD ve İsrail’den çekindikleri kadar Allah’tan korkmuyorlar. “Allah bizi hesaba çeker” demiyorlar. Sizi, göz göre göre canavarın parçalamasına göz yumuyorlar. Bile bile feryatlara sağır kesiliyorlar. Birkaç beyanatla geçiştiriyorlar.

Milletin önünde olması gerekenler, millete komutanlık yapması gerekenler görevini yapmıyor.

Sen bunu bile bile neden bunu yaptın kardeşim.

Müslümanlar olarak bağırmaktan, ağlamaktan, inlemekten başka bir şey yapamıyoruz.

Gıyabi cenaze namazları kılıyoruz.

Sosyal medyada feveran ediyoruz.

Ama sana çare olmuyor. Zulmü engellemiyor. Zalimi korkutmuyor. Yarana merhem olmuyor.

Senin yanına gelemiyoruz. Çok zor zamanda, şiddetle ihtiyacın olduğu bir zamanda imkansızlıklar elimizi-kolumuzu bağlamış. Zekeriyya KOCALAN 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR RESİM VE YORUMLAR

İMAM-HATİP LİSELERİ IŞİDÇİ Mİ YETİŞTİRİYOR

15 TEMMUZ GECESİNİN KAHRAMANLARI