"MAZLUM, MAĞDUR VAR " DİYORUM. "ŞEHİTLERİ, GAZİLERİ NİYE GÖRMÜYORSUN " DENİLİYOR.

15 Temmuz belası sebebiyle mağduriyetler yaşandığını, haksızlıklar olduğunu yazdım.

İtirazlar geldi. Ağır eleştiriler oldu.

15. Temmuz melanetini mi savunuyorsun.

15. Temmuz şehitlerinin ve gazilerinin hakkı ne olacak.

15. Temmuzun suçluları kim ?

Sen o topluluğu mu savunuyorsun.

Sen onları bilmiyorsun

Hala pişman değiller, gibi suçlayıcı ifadeler oldu. 

15 Temmuzla ilgili çok çeşitli ifrat-tefrit görüşler var.

Tamam 15. Temmuz akşamı olan olay, memleketimize ve insanımıza yapılan en büyük kötülüktür.

Hainliktir. İslama göre bunların cezası da ölümdür. 

Ve katiller devletin elindedir. Cezalarını vermiştir. 

Ama ben 15. Temmuzu konuşmuyorum. Bu ayrı bir konu.  Hakkında ki fikrim de belli. 

Ve yazdıklarımla ilgili yukarıda ki tarzda cümlelerin kurulmaması gerekir. 

O tarzda itirazlar gelmemesi gerekir.

Müslüman kardeşim demeli ki;

“Kardeşim kim haksızlığa uğramış. Araştıralım. Ve doğruysa hakkını verelim. Mağduriyetini giderelim” 

Haksızlığa uğrayan insanın nereli olduğuna, kimlere bağlı bulunduğuna, dinine, diyanetine, memleketine bakılmaz. İNSAN VE MAZLUM OLMASI YETER. 

Ve yardım edilmesi gerekir.

Peygamber efendimiz üç kişinin duası reddedilmez buyurur. Üç kişiden biri, mazlumun bedduasıdır. 

Almaz mazlumun ahını, çıkar aheste, aheste denilir.

Mazlumun bedduasından sakınmak gerekir.

Mazlum göz yaşıyla kendi haline bırakmamak gerekir.

Arka arkaya gelen sıkıntıların bir sebebi de bu olmasın.                                                        

                      Zekeriyya Kocalan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR RESİM VE YORUMLAR

İMAM-HATİP LİSELERİ IŞİDÇİ Mİ YETİŞTİRİYOR

15 TEMMUZ GECESİNİN KAHRAMANLARI