CHP’DE DEĞİŞİM ŞART AMA NASIL DEĞİŞİM OLMALI ?

 CHP milletin dinine, diyanetine zarar vermiş. Kur’an’ını öğrenmesini, okumasını yasaklamış bir parti. Yıllarca ezanı aslı gibi okunmasına engel olmuş, yasak koymuş bir parti. Medreseleri kapatmış, tarikatları yasaklamış bir parti. Kur’an kanunlarını yani şeri’ati kaldırmış bir parti. Ayasofya’yı müzeye çevirmiş bir parti. Dindarların dinini öğrenmesine ve öğretmesine de yasak koymuş bir parti. Öğretmeye çalışanlara engel olmuş, cezalar vermiş, hapislere atmış bir parti.

Bütün bu günahları milleti kendisinden uzaklaştırdı. CHP’ye kızdı ve kırıldı. İlk fırsatta yani İlk serbest seçimde Demokrat Partiye yöneldi. Ve hep dine saygılı olan, dindarlara sahip çıkan partilere yönelmeye devam etti. CHP’ye hep mesafeli durdu. Bir daha tek başına iktidara getirmedi.

CHP’de lâiklik diyerek, lâikim diyerek, devlet lâiktir diyerek dine ve dindara hep mesafeli durdu. Zaman zamanda düşmanca tavırlar sergileyerek incitti. İhtilaller yapıldı. CHP bu ihtilallere sahip çıktı. Yanında oldu. 28 Şubat generalleri dindar insanlara baskı yaparken, CHP’de destek verdi.

Tâki %51 şartı koyan başkanlık sistemi gelene kadar. Bu sistemin gelmesi, CHP’yi arayışa itti. K. Kılıçtaroğlu Cumhur İttifakının karşısına alternatif koymak için Cumhur ittifakının dışında ki partilerle temaslara başladı. İYİ Parti ile Millet ittifakını kurdu. Sonra Saadet ve Demokrat Partileri de ittifaka dahil etti. Daha sonra Gelecek ve Deva partileri de dahil oldu. Kılıçtaroğlu sistemin dayatmasıyla buna mecburdu. Diğer partiler de mecbur bu ittifaka dahil oldu. Yoksa parti olarak çıkmalarının bir manası olamazdı.

Kılıçtaroğlu bu ittifakla beraber söylemlerini değiştirdi. Hatta meşhur helalleşme söylemeni ortaya attı. Böyle diyerek, CHP seçmeninin dışında ki seçmenle de bulaşmaya gayret gösterdi. Kucaklamaya çalıştı. Yanında ki sağ partilerde buna destek verdi. Samimi görüntü oluşturdular.

Ama bu samimi görüntü, Kılıçtaroğlunun çalışmaları, gayretleri halkta karşılık bulmadı. Halkın güvenini kazanamadı. Bunda kendisinin de önemli hataları oldu.

Bir defa halkı tatmin edecek söylem geliştiremedi. Mesela örtü meselesinin, artık mesele olmayacağını söylemesi yankı bulmadı. Çünkü sıradanlaşş bir söylemdi bu. Birde geçmişinde ki hatayı hatırlattı bu çıkışı. Geri tepki. Samimiyeti sorgulandı.

Ve CHP’nin oyları yükselmedi, millet ittifakı olarak kazanamadılar. %48 olması başarı değildi. Zaten bu civarda oy alıyor. Bunu yükseltemedi. Seçmeni kendine çekemedi.

Halbuki şartlar lehineydi. Sıkıntılar had safhadaydı. Cumhur ittifakına millet soğumuştu. Bunu değerlendiremedi. Memnuniyetsizleri ikna edemedi.

Ve Millet İttifakı kaybetti.

Bu, millet ittifakının moralini bozdu. CHP’de kazan kaldırıldı. Şimdi değişim isteniyor.

Değişimden maksat nedir ? Nasıl değişim olması lazım. Partililer nasıl değişim istiyorlar.

Kılıçtaroğlu kendisi hariç her şeyi değiştiririm diyor. Değiştirdide. İmamoğlu da, “ sen de git, yeni bir liderle değişim yapalım. Millete yeni yüzle çıkalım” diyor.

Kimi CHP’liler değişim derken, CHP’nin eskiye dönmesini istiyorlar.

CHP’lilerin her birinden ayrı bir ses çıkıyor. Ama bu seslerin hiç biri milletin sesine kulak vermeden, milletin hissini gözetmeden, millete bakmadan, milletin ne dediğini dinlemeden söyleniyor. Dolaysıyla CHP kendi çalıyor, kendi oynuyor, görünüyor.

CHP madem değişmeye çalışıyor. Doğru değişim yapmaları için, doğru bildiğim fikirleri söylemem gerekir. Doğrulara sahip olursa, doğru deşiklikler yaparsa iktidara ciddi altarnetif olur. İktidarında daha dikkatli ve daya uyanık çalışmasına vesile olur. Kazanan ülkemiz, milletimiz ve dinimiz olur.

CHP döneminde sürgünden sürgüne gönderildi, mahkemeden mahkemeye gönderildi, her türlü sıkıntıyı verildi. Kendisi bunu düşmanlık vesilesi yapmadı. İletişime geçebileceğini düşündüğü CHP sekreteri Hilmi Uran’a mektup yazdı.

Mektubunda; “Halk Fırkasının millet karşısında gayet ehemmiyetli bir vazifesi var. O da şudur:

Kur’ân’a ve iman hakikatlarına sahip çıkınız. “ dedi.

O zamanki CHP’liler dinlemediler. Demokrat Parti biraz sahip çıktı, Halk Partisini mağlup etti.

Maalesef o zamanki CHP’liler laiklik anlayışını Kur’ani eğitime karşı çıkmak anladıkları için, radyoda ki mevlidi, menderesin dine, dindara hürmetkar ifadelerini irticanın hortlaması olarak gördüler. Bu tavrı sebebiyle bu millet CHP’yi ihtiyarıyla iktidar yapmaz dedirtmiştir. Bu zamana kadar tek başına iktidar yapmamıştır.

Bun anlayışı terk etmez ise yine yapmayacaktır. Yanında sağ partiler olsa dahi. Bundan kurtulmanın yolu, doğru değişim yapmalıdır. Kur’ana ve İman hakikatlarına sahip çıkmalıdır.

Bu ülke Müslüman. Müslümana dinini öğretilmesini sağlanmalıdır. Bunun için gereken yapılmalıdır. Madem millete hizmet için ortaya çıkılıyor. Sadece maddi yönden hizmet olmaz. Manevi yönden de hizmet olmalıdır. CHP manevi yönden de hizmet edeceğini millete göstermelidir.

Nasıl ki milletin maddi ihtiyaçların da Cumhur ittifakıyla yarışıp, ondan önce milletin hissine tercümün oluyorsa, manevi hizmette yarışmalıdır. Önüne geçmeye çalışmalıdır. Onun içinde manevi meselelerde sürpriz çıkışlar yapmalıdır. Korkmamalıdır. Ön yargılarını yıkmalıdır. 30’ların anlayışını terk etmelidir. Bu günün anlayışıyla hareket etmelidir.

Mesela; İmam-Hatiplerin durumu. Millet İHL’lere imam yetiştirmek için çocuklarını vermiyor. Dinini-imanını öğrensin diye veriyor.

Öyleyse bu milletin bütün çocukların dinini-imanını öğrenmesi için ihl derslerinden K. Kerim’in, Hadisin, Siyerin bütün okullarda mecburi ders olarak okunmasını isteyebilir.

Şu anda İHL’lerde ki mesleki derslerden de üniversiteye giriş imtihanlarından sorular olmalıdır. Şu anda bu bir sorun. Çocukların okullardan kaçma sebebi oluyor. Aile-öğrenci arasında problemler oluşturuyor.

Bunu Din Dersinin zorunlu olmasına karşı çıkan CHP’lilere dediğimin farkındayım.

Kendilerini iktidar yapacak değişiklik istiyorlarsa, zihinlerinde değişiklik yapmalılar. İHLlerde dini dersler meslek dersi değil, Müslümanın dini derslerdir. Her Müslümanında öğrenmesi gereken derslerdir.

Bunlara sahip çıkıp söylerse, milletle kucaklaşır. Helalleşme de budur.

Hatta daha uçuk görünecek bir öneri, idamı istemelidir. Her gün bir kadın öldürülüyor. Basit bir işten insan katlediliyor. Bunun karşılığı idam olmalıdır. CHP bunu Kur’an’da var, Allah istiyor diye çıkışı yapmalıdır. Bu kanunlar sadece Müslümanların değil, bütün toplumun yarasına merhem olacak, güven içinde olmasını sağlayacak kanunlardır. Bunu yaparsa geçmişine ait ön yargıları kırar. Milletle kucaklaşş olur.

CHP şeriattan korkmamalıdır. Şeriat, islam kanunu demektir. Şeriat, Allah’ın kanunu demektir. Kanun koyarken, Kur’an’da ki kanunlara öncelik vermek Müslümanın önceliği olmalıdır. CHP bunu yapabilir mi ? Çok zor. Hatta imkansız.

Ama bu imkansızı başarabilirse değişim yapmış olur.

Yoksa Cumhur ittifakının önüne geçmesi çok zor. Hatta imkansız. 16 değil, 166 partiyle ittifak yapsa işi zor.

CHP’nin içi beni ilgilendirmiyor. “Kim başkan olacak” buna CHP’liler karar verecek. Ama CHP zihniyetinin değişmesi şart. Eski CHP’yi unutması, yeni ve şeffaf CHP, Kur’an’la barışık, Kur’an’a sahip çıkan, Kur’an’a hizmette Cumhur İttifakıyla yarışan bir CHP olması şart. Eğer iktidar olmak istiyorlarsa.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR RESİM VE YORUMLAR

İMAM-HATİP LİSELERİ IŞİDÇİ Mİ YETİŞTİRİYOR

15 TEMMUZ GECESİNİN KAHRAMANLARI